13.08.2009

SALSA

SALSA : Aslında salsa üzerine yazmadan önce mutlaka El son Cubana hakkında bir şeyler söylemek bir zorunluluktur. Kübalı ulusal şair Nicolas Guillen “El son” için şöyle söylüyor: “El son Küba ruhunu yansıtıyor.”

Küba müzik ve dans türü esas olarak Afrika ve Avrupa’nın müziği ve dansının Küba’da iç içe erimiş halidir. İspanyol sömürgeciliği ve kölecilik bu sentezin oluşmasına yol açmıştır. Köleci-sömürgeciler Küba’ya çıktıktan kısa bir süre sonra burada tek bir Kübalıyı sağ koymadılar. Küba yerlileri İspanyol sömürgeciler tarafından yok edildiler. Afrika’dan getirilen köleler yani Puntos’lar ve onların başına dikilen Guajiras’lar (İspanyol Köylüleri) yeni bir Küba kültürü ortaya çıkardılar. Guajiras’lar dansla pek ilgili değillerdi ancak müzikle ve şarkıyla çok iç içeydiler. Puntos’lar ise müzik ve dansla çok ilgiliydiler. Puntos’ların dinsel gelenekleri yani animist ritüelleri çok güçlüydü ve şartlar ne olursa olsun bundan uzak duramazlardı.

Küba tarihinde çok uzunca bir tarihsel süreçte bireyin kim olduğu, hangi etnisiteden olduğu suratına bakılarak değil, dinlediği (ya da icra ettiği) müziğe ve dansına bakılarak saptanırdı.

Ve süreç içinde Küba’da Afro-Kubano’lar Rumba, Hispanikler ise Danzon denilen dansları tercih ettikleri belirginleşti. Danzon, Fransızların ünlü Contradance’sinden türetilmiş bir salon dansıydı.

1900’lerin başında Küba’nın doğusunda İspanyol şarkı geleneğiyle Afrika vurmalı müzik aletlerinin ağırlığıyla belirlenen yeni bir sentez El son müziği dünyaya geldi. El son müziği tek başına doğmadı, esasında o, dünyaya, ikizi olan El son dansıyla birlikte geldi. O dönemde üst toplumsal kesimler El son’u halkın dinlediği ve dans ettiği müzik ve dans türü olduğundan dikkate almadılar ve El son çok sorun yaşadı. Daha sonraları salsaya dönüşecek bu müzik ve dans türü onlarca yıl sonra Latin Amerika’nın diğer müzik ve dans türleriyle de kaynaşarak Latin Amerika müziğinin ve dansının en önemli öğesi haline dönüştü.

Klasik (yani tipik) El son Cubano ancak 60’lı yıllarda New York’ta yaşayan ünlü müzisyen John Pacheco tarafından yeniden şekillendirilerek “salsa” oldu. Salsa “sos” demektir. Kolombiyalı Cumbia ve Dominikli Merengue’de Pacheco tarafından (ki bunlar El son’dan daha yaşlı olmalarına rağmen) salsa familyasından kabul edildiler. John Pacheco, salsayı kolay tanımlanamayacak bir müzik türü olarak adlandırdığından dolayı onu “sos” olarak ilan etmiştir. 1917’de El son dansını yapanların Küba’da tutuklandıklarına dair gazete haberleri arşivlerde uykudadır. İşte o dönemlerde onu yasaklayanlar daha sonra ona “sahip çıkıp” ondan yüklü miktarda dünyalık kazananlara dönüşmekte hiç zorlanmadılar. Son söz: “İnsan utanan hayvandır”.

Salsa esas olarak ne bir ritim türü adıdır ne de bir danstır. Aslında salsa Afro-Küba işi ritimlerin yani Son, Mambo, Guaguancho, Cha cha cha, Cumbia gibi ritimleri anlatan bir çatı kavramdır. Günümüz salsa müziğinin kökleri öncelikle Danzon’un içinde bulunur. Danzon müziği Afrika perküsyon teknikleriyle Avrupa müziğinin iç içe geçmesinden başka bir şey de değildi.

Salsanın dans olarak New York’ta ortaya çıktığı bir gerçektir. Ancak onu orada stilize edenlerde genellikle Afro-Latinos’lardır. Yani Afrika kökenli Latin Amerikalılardır.

Ancak salsa müziği ve dansı Küba başta olmak üzere Puerto Rico, Venezuella, Kolombiya gibi ülkelerde geliştirilmiş, bir başka deyişle gerçek ruhunu ve rengini bulmuştur. Dans olarak birçok farklı ülkede ruh ve rengini bulduğu için doğal olarak salsanın birçok da farklı stili vardır. Bunlara kısaca bir göz atalım:

SALSA LATİNO VEYA CUMBİA TARZI : Cumbia, tarzı esas olarak tüm salsa varyasyonlarının çatı kavramı olarak anlaşılır. Venezuella, Kolombiya, Meksika, Costa Rica gibi Orta Amerika ve Karibik yöresinde (Küba’da dahil) yapılan tarzıdır. Bu bir çatı kavram olarak kullanılır ve Kolombiya’nın Cumbia dansıyla karıştırılmamalıdır. Latin ve Orta Amerika’da salsa, okullarda öğrenilen bir dans değildir. Bu dans, çeşitli bayram ve şölenlerde meydanlarda oynanılarak öğrenilir. Bu tarzı karakterize eden şey minimum kurallar ve esas olarak da emprovizasyondur. Temel adım ve ilk Vueltas herkes tarafından çok çabuk öğrenilir. Cumbia tarzında vücut kontağı ağırlıktadır. Bu tarzda erkek oldukça dominant yönlendiricidir. Cumbia’da temel adım yana doğru üç veya dört tanedir. Aksanın yapısı sert adımla öne çıkarılır.Üç adım müzik ritmine göre 1,2,3-5,6,7’dir. Dörtlü adımda ise 1,2,3, tap-5,6,7,tap(aksan)’dir. Adım kombinasyonları ve dönüşler basittir. Kadınlar sağdan dönemezler. Dönüşler sırayla erkek-kadın veya kadın-erkek şeklinde yapılır. Tüm dünyada en yaygın yapılan salsa tarzıdır.

DESPELETO : Bu tarzda casino tarzı gibi “De la Calle” işidir; yani, sokak dansıdır. Despeleto spontan vücut flörtü karakterindedir. Ancak burada kapalı pozisyonda dans edilmez tam tersi dans açık pozisyonda yapılır. Bu tarzda kadının Casino tarzındaki durumu ve konumu farklılaşarak “daha fazla” alana ve “hareket özgürlüğü”ne sahip olduğu görülür. Fakat kadın bunun karşılığında daha fazla erotik hareketler yapmakla yükümlenmiştir. Örneğin Tembleque (ritmik olarak kadının tüm vücudunun titremesi) bunun en tipik örneğidir. Despeleto’da temel adım ve temel dönüş yoktur. Müzik dinlenilerek emprovize hareketler ağır basar. Despeleto genellikle Casino ile birleştirilerek yani harmanlanarak yapılır.

PUERTORİCENA : Bu tarz, bir kompromisttir. Yni De la Calle (sokak) emprovizasyonuyla, standart tarzın uzlaşmasıdır. Bu tarzda hareketler yumuşak,şık ve oldukça feminindir. New York’da bu tarz, “Mambo Tipiko” olarak da adlandırılır. Bu tarzın temel özelliği Porto Rico usulü solo adım kombinasyonlarıdır. Figürleri ve dönüşleri Kuzey Amerika çift danslarındaki gibidir. Temel inspirasyon kaynağı ve sayısız dönüşleriyle Kuzey Amerikan “Disco-Fox”a çok fazla benzer. Bu tarzda swing elementleri de net bir şekilde görülür. Casino ve Cumbia tarzlarıyla kıyaslandığında kadın, dansın daha da merkezindedir. Ancak kadın, burada da “seksi”! olmak durumundadır. Elbette bütün kadın dansçıların bu şablona uygun dans etmesi bir zorunluluk değildir. Burada kadının dünya görüşü ve felsefesi her zaman olduğu gibi belirleyicidir. Bu tarz, üç adımlıdır ve hareketin yönü öne doğrudur. Temel adım ilk aksanda atılır. Pedro Gomez’in yarattığı varyasyonda ilk adım birinci aksandadır. Kadının çift ve daha fazla sayıda dönüşü kaçınılmazdır. Bu tarzın sistematik ve tipik hareketi “Cross body lead”dir. Dönüşleri hemen hemen tümü bir çizgi düzeninde pozisyon alınarak yapılır.

LOS ANGELES : Rock’n Roll, cumbia ve Latin-Standart tarzlarının iç içe geçmişidir. Salsa türlerinin içindeki show dans tarzıdır. Hareketleri açısından oldukça “keskin” ve “sürat”lidir. Los Angeles tarzı oldukça agresif ve maçodur. Bazen bazıları tarafından akrobatik hareketlerle “sirk” gösterisine dönüştürülür. Herhalde bu özellik bu tarzın adını aldığı kültürden kaynaklanır.

MAMBO-SALSA : Klasik standart dans okulu tarzıdır. Bu tarza “Latin-Standart” tarz da denir ve turnuva dansı karakterlidir ve zaten bu şekilde türetilmiştir. Figürler ve adımlar en ince ayrıntısına kadar stilize edilmiştir. Emprovize yanı çok zayıftır. Spor ve Show karakterlidir.


Salsada yapılması ve yapılmaması gerekenler

1. Her zaman değişik partnerlerle ve her seferinde en azından bir kere daimi partnerinizle dans edin.
2. Tek bir yere ve tek bir partnere bağlı kalmadan, sportmence pratik yapın.
3. Erkekler, partnerinizi, kollarınız ve dirseklerinizin diğer çiftlerinkilerle çarpışmamasına dikkat ederek, kalabalık içinde yumuşakça yönlendirin.
4. Kötü dans huylarını yapmanın bunları bırakmaktan daha kolay olduğunu hatırlayın. Öğrenirken bile kısa yollara kaçmayın.
5. İyi bir dansçı olmak için, düşünceniz ayaklarınızda olmadan dans edebilmelisiniz. Ayaklarınız müziğin ritmine cevap vermelidir; açık bir çaba göstermeden müziği takip edebilmelisiniz.
6. Kendine güvenin oyunun adı olduğunu hatırlayın; kendine güven sadece bilgi ve pratikle gelir.
7. Hafiflemeye çalışın. Bu hayatidir. Basit adımlarla pratik yapmak, özellikle kendi başınıza pratik yapmak, hafiflemeyi öğrenmenin iyi bir yoludur.
8. Ayaklarınızı, partnerinizin yolunun üzerinde tutmayın. Basit adımları doğal olarak yapmaya başladıktan sonra, dans repertuarınızı geliştirmek ve daha fazla ilginçlik ve eğlence için değişik adımlar öğrenin.
9. Kötü dans ettiğiniz için özür dilemeyin, dansınızı geliştirin.
10. Erkekler, partnerinizin takip edemeyeceği karışık adımlar yapmaya çalışmayınız. Partneriniz sizin dansınızdan etkilenecektir ama bir dahaki sefere daha sade adımlarla dans eden fakat kendini rahatsız hissettirmeyen biriyle dans edecektir.
11. Dans etmeyi bilmediğiniz için danstan nefret ettiğinizi söylemeyin.
12. Uzunsanız, dizlerinizi kırarak veya sarkarak kısa gözükmeye çalışmayın, bu duruşunuzu bozar.
13. Ciddi olmayın, piste çıktığınızda iş suratınızı ofiste bırakın.
14. Ön tarafı çok geniş korsajlar veya süslü giysiler giymeyin. İlgi çekersiniz ama, doğru yönde değil.
15. Kısaysanız, parmaklarınızın ucunda dans ederek uzun gözükmeye çalışmayın; bu adımlarınızı kısaltır ve takip etmenizi güçleştirir.
16. Seyirciler için dans etmeyin, partnerinize konsantre olun.
17. Rahat, kolay ve doğal olarak hareket edin, hareketsiz kalmayın.

DANS EDERKEN HATIRLAMANIZ GEREKEN ÖNEMLİ ŞEYLER

1. Ritim, dans etmek için en önemli öğedir. Bunun anlamı, bütün şarkı boyunca vuruşlarda (beat) dans etmeniz gerekir ki bu da dansın en basit temelidir. Vuruşları öğrenmek en zorudur. Salsa müziği dinlerken 8 sayımlı vurguyu bulmaya çalışın.
2. Partnerinizle dönüşleri bir noktaya odaklanarak yapmak gayet yardımcı olur. Bir kişi dönüş yaparken bir noktaya odaklanmak dönüşün daha kolay ve baş dönmesi olmadan yapılmasını sağlar. Mesela, partnerinizin yüzüne veya omuzlarına odaklanarak, gözünüzü dönüş bitene kadar bu noktada tutmalısınız.
3. Partnerinizle dans ederken direnç önemli bir olgudur. Salsa yaparken, farkedilir fakat yumuşak itme ve çekmeler yapılır. Bu itme ve çekmeleri parmak uçlarınızla yapmalısınız. Partnerinizi iter ve çekerken ön kolunuzda kuvvetli bir direnç olmasına dikkat edin. Direnç için ön kollarınızı kullanmalısınız, omuzlarınızı değil.
4. Dans ederken partnerinizle göz kontağınızın olması bir gerekliliktir. Göz kontağı, dansın yumuşak ve daha asil akmasını sağlar. Ayrıca mimiklerle yapacağınız işaretle, dansın yönlendirilmesi konusunda partnerinize kolaylık sağlarsınız.
5. Bayanlar, takip ederken bekleme yapmayın. Büyük bir problem, bazı bayan dansçıların hareketleri yaparken bekleme yapmasıdır. Bu liderlik eden erkeğe tepki veriyormuş gibi gözükür.
6. Dans adımlarınızın büyüklüğünü azaltın. Adımlarınızı yarım ayakla bir ayak arasında yapın. Adımlarınızı kısaltmak size daha iyi kontrol ve denge verecektir. Stiliniz muhtemelen daha iyi görünecektir.


SALSA KALORİ CETVELİ
Salsa dansı vücudun hareket ettirilmesi için büyük bir fırsattır. Aynı zamanda salsa yaparken vücudunuzdaki serotonin değerleri yükseldiği için genel olarak kendinizi daha iyi hissedersiniz. Dans adımlarınıza ve partnerinize ve müziğin ritmine odaklandığınız için günlük stresinizi atar ve rahatlarsınız. Sosyal olarak bir çok değişik yaş ve kültür grubundan insanlarla tanışır ve sosyalleşirsiniz.

Salsa Yaparak Kaç Kalori Yakarsınız? Kilonuz ve Kaç Dakika Yaptığınıza Bakarak Kaç Kalori Yaktığınızı Görebilirsiniz

dk/kg 45 kg. 50 kg. 55 kg. 60 kg. 65 kg. 70 kg. 75 kg. 80 kg. 85 kg. 90 kg. 95 kg. 100 kg.
5 22 24 26 29 31 34 36 39 41 43 46 48
10 43 48 53 58 63 67 72 77 82 87 91 96
15 65 72 79 87 94 101 108 116 123 130 137 144
20 87 96 106 116 125 135 144 154 164 173 183 192
25 108 120 132 145 156 168 180 193 205 217 229 241
30 130 144 159 173 188 202 217 231 246 260 274 289
35 152 169 185 202 219 236 253 270 287 303 320 337
40 173 193 212 231 250 274 289 308 327 347 366 385
45 195 217 238 260 282 303 325 347 368 390 411 433
50 217 241 265 289 313 337 361 385 409 434 457 481
55 238 265 291 318 344 371 397 424 450 477 503 529
60 260 289 318 347 375 404 433 462 491 520 548 577
75 325 361 397 434 469 505 541 578 614 650 686 722
90 390 433 477 520 563 606 650 693 737 780 823 866
105 455 506 556 607 657 707 758 809 860 910 960 1011
120 520 578 636 694 751 809 866 924 982 1040 1097 1155


Salsa Enstrümanlar

GUIRO
Plastik, fiberglas ya da doğal calabash (bir çeşit sukabağı) kullanılarak yapılan, bir yüzü tırtıklı bir enstrüman. Tırtıklı yüzüne tahta bir çubuk sürtülerek çalınır. Şişeye benzeyen ve kilden yapılan udu guirosu dan, Afrika udu davuluna benzeyen bir ses alınır
TRES
İkişer telli üç set telden oluşan küçük bir geleneksel Küba gitarıdır. Tres çalındığında, metalik bir tını duyulur. Bu romantik ses Küba son müziğinin ve salsanın değişmez tınısıdır
CLAVE
Biribirine vurularak çalınan iki tahta çubuktan oluşur. Afro-Küba müziğin iskeletini oluşturun ritimleri yaratan enstrümandır. Clave olmadan salsa ve bir çok diğer Afro-Küba müziği yapılamaz
BONGO
Farklı boylarda iki küçük davulun birbirine bağlanmasıyla oluşan bir enstrüman. Diz arasına konularak elle çalınır. Hemen hemen bütün latin müziklerinde kullanılır
DJEMBE
Ahşaptan yapılan bir çeşit Afrika davulu. Bacakların arasına konularak çalınır ve çok zengin ve derin bir tonda ses üretir. Kenarlarına vurulduğunda ise çok güçlü bir tiz alınabilir
SHEKERE
Yuvarlak bir sukabağının etrafına ağ şeklinde örülmüş boncuklardan oluşur. Sallandığında ritim oluşturur. Geleneksel shekere calabash kabağının etrafına değişik boylarda boncuklar örülerek yapılır ancak günümüzde fiberglas kullanılmaktadır
SURDO DRUM
Brezilya kökenli bir bas davulu. Samba müziğin kalp atışıdır.
MARACAS
Maracas, elle sallayarak çalınan ve çok güçlü ses çıkaran bir enstrümandır. Orjinal maracasda sukabağının içine zeytin çekirdeği yerleştirilir ancak günümüzde genellikle plastik ya da ahşap gövdeli, içlerinde plastik boncukları olan maracaslar üretilmektedir
TIMBALES
Bir çift kuvvetli ses veren prinç metalinden yapılmış davuldan oluşur. Davullar ayakların üzerinde durur ve bu şekliyle timbales latin müziğin markası olmuştur. Latin müziğin efsanevi ismi "El Rey" Tito Puente'nin çaldığı enstrümandır.
CAMPANA
Çan olarak da bilinir. Çan şeklinde bir metale tahta bir çubukla vurularak çalınır. Halkın Küba sokaklarında düzenlediği karnavallarda, ineklerin boyunlarından çıkardıkları çanları, bir sopa ile çalmalarıyla bulunmuş bir enstrümandır.
AGOGO
Birbirine metal bir çubukla bağlanmış iki koniden oluşan bu enstrüman bir çok Brezilya samba müziğinde kullanılır
PAN PIPE
Tipik Güney Amerika flütü. Bambudan yapılır. Üzerinde bulunan deliklere üflerken, delikleri açıp kapamayla çalınır.
CAJON
Tahta bir kutudur. Bacaklar arasında elle vurularak çalınır.. Eski Rumbalarda sıkça kullanılırdı
BATA DRUM
Kum saati şeklinde, kayışla bacaklara bağlanarak, diz üzerinde çalınan bir Nijerya davuludur. Küba müziğinde sıkça kullanılır


EN İYİ LATİN ŞARKILARI

En iyi 40 Salsa Şarkısı
1. Vamonos Pal Monte - Eddie Palmieri
2. Aqui El Que Baila Gana - Fania All Stars
3. Que Bueno Baila Usted - Oscar D�Leon
4. Ran Kan Kan - Tito Puente
5. Tanga - Mario Bauzá
6. Como Quiera - Machito
7. Lloraras - Oscar D�Leon
8. Quiembara - Celia Cruz y Johnny Pacheco
9. La Rebelión - Joe Arroyo
10. Bandolera - Ray Baretto
11. Tributo Al Jeffe - Melcochita
12. Arsenio - Larry Harlow
13. Palo Pa Rumba - Eddie Palmieri
14. Bembelequa - Celia Cruz
15. La Paella - Jose Alberto "El Canario"
16. Dejame Sonar - Tito Puente
17. Asi Se Goza - Isidro Infante
18. El Cantante - Hector Lavoe
19. Maquina Landera - Ismael Rivera y Cortijo
20. Babarabatiri - Beny Moré y Perez Prado Orchestra
21. El Menu - El Gran Combo
22. Timbalero - Tito Puente
23. El Escencia Del Guaguancó - Johnny Pacheco
24. Yay Boy - Africando
25. Tributo Al Bravo - Jose Alberto "El Canario"
26. Hong Kong Mambo Tito Puente
27. Muneca - Eddie Palmieri
28. Aqua De Clavelito - Johnny Pacheco
29. La Receta - Johnny Polanco y Conjunto Amistad
30. Azucar - Los Van Van
31. Santo Militar y Montuno - Isidro Infante
32. Descarga - Willie Villegas
33. Cao Cao Mani Picao - Vicentico Valdez with Tito Puente
34. Idilio - Willie Colón
35. Prende El Fogon - La Sonora Poncena
36. Persona Ideal - Los Adolescentes
37. Etnia - Grupo Niche
38. Medias Negras - Willie Chirino
39. No Me Acostumbro - Rey Ruiz
40. Esa Mujer - Tony Vega


En iyi 20 Latin / Salsa Şarkıları
1. Me Libere - El Gran Combo
2. Duele - Sensual 990
3. Que mas tu quieres de mi - Tito Rojas
4. Arranca en Fa - La Sonora Carruseles
5. Llora - Tito Gomez
6. Que se sepa - Orq. Tabaco y Ron
7. Achilipu - Los Ositos de la Salsa
8. No voy a dormir - Salsa de la ma' buena
9. Me rompio el - Corazon La Makina (Merengue)
10. Romantico F2F
11. Nueva York pasando lista - Kinito Mendez (Merengue)
12. Cachondea - Fruko y sus Tesos
13. Ven conmigo - Pedro Conga
14. Pena de Amor - Puerto Rican Power
15. Tres Letras - T-Nice
16. La jonronera - Manikkomio
17. El Lunar - Jimmy "El Leon"
18. De Corazon - Orq. La Palabra
19. Asi Asi - Luis Omar
20. Que me Entierren con Rumba - La Sonora Carruseles

SALSA TARİHİ

Salsa, İspanyolca'da kelime anlamı olarak sos ya da salça'dır. Malzemesi nerede yapıldığına bağlı olarak değişen bir salça. Fakat buradaki tek gerçek içinde çok fazla baharat olduğudur!!!

Birçok popüler müzikte olduğu gibi, salsa da Afrika'nın, yeni dünya'nın kozmopolit kültürüyle buluşmasıyla ortaya çıkmıştır. Salsa'nın 1930'larda ya da 1940'larda Küba'da başladığı söyleniyor. Aslında tartışma gruplarına baktığınızda, Portoriko'lular ve Küba'lılar arasında, Salsa'nın kendilerine ait olduğuna dair derin tartışmalar var. Hatta Afrikalılar da Salsa'yı sahiplenme konusunda hayli iddialılar. Bir tarafı Yoruba vurmalı çalgıları ve bir tarafı da çağrı cevap (call response) vokalleri, yerlilerin müzikleriyle birleştirildi. İspanya ve Fransa'nın müzüik ölçüleri ile İngiltere country dansı üstüste konularak SON ortaya çıktı ve tadı çok güzeldi!!!

Evet, hareket olarak modern Latin dans müziğini Küba kurduysa da değişik içeriklerle bu dansın transformasyonu Karayipler dışında, New York ve Miami sokaklarında gerçekleşmiştir..

Salsa'yı tarif etmek kolay değildir. Salsayı kimler buldu? Kübalılar mı, yoksa Porto Rikolular mı? Gerçekte salsa birçok Latin ve Afro-Caribbean danslarının birleşimidir. Herbiri, salsanın gelişiminde önemli rol oynamışlardır

Küba'ya, salsanın orijini ve ortaya çıkışının temellerini atması bakımından hakkını verdikten sonra söylemeliyiz ki, salsa sadece Kübanın dansı değildir. Derinlere indikçe, sonradan "Danzon" adını alan ve Haiti'den kaçan Fransızlar tarafından adaya getirilen, İngiliz/Fransız country müziği, Rumba ve Afrika kökenli birçok dansla (Guaguanco, Colombia, Yambu) harmanlanmaya başladı. Ve bugün bilinen salsa ile neredeyse aynı özelliklere sahip olan, Küba'nın simgesel müziği ve dansı "Son" bu karışıma eklendi. Bu ilginç bileşim kendini küçük varyasyonlarla ve küçük oluşumlar halinde bazı başka ülkelerde de göstermeye başladı. Dominik Cumhuriyeti, Colombia, Porto Rico ve diğerleri. Bu ülkelerdeki orkestralar müziklerini para kazanma amacıyla Mexico City ve New York'a taşıdılar. Ve bu iki şehirde yatırım olanaklarının ve tanıtım imkanlarının zenginliği sebebiyle salsa ticari görünümünü kazanmış oldu. "Salsa" terimi New York'da doğdu fakat dansı değil. Salsa değişik ülkelerin değişik müziklerine verilen ortak bir lakap olarak popülaritesini kazandı. Rumba, Son Montundo, Mambo, Guaracha, Cha cha cha, Son, Charanga, Cumbia, Merengue, Plena,Danzon, Guguanco, Festejo, bomba, cubop, Guajiro ve daha birçoğu. Bunların bir bölümü kendi karakterlerini yarattılar bazıları da harmanlanıp Salsayı oluşturdular. Daha kısa ve net bir anlatımla söylemek gerekirse, Salsa , Küba Son müziğinin birtakım diğer tarzlarla karıştırılıp modernize edilmiş halidir diyebiliriz.

Eğer günümüzde yapılan salsayı dinlerseniz, altyapısında "Son" duyacaksınız, "Cumbia" duyacaksınız, "Guaracha" duyacaksınız. Hatta eskiden çalınan "Merengue" den parçalar duyacaksınız. Bütün bu eski müzikleri modern ritmlerin arasında yakalayabilirsiniz. Büyük Salsa müzisyenlerinden Kübalı Willie Chirino, bir şarkısının liriklerinde salsanın tarihini bir cümleyle özetlemiş: ".y si en la calle Serra te la encuentras dile que le he escrito un 'SON' de corazón..." ".eğer ona Serra caddesinde rastlarsan, ona sadece onun için kalbimden bir 'SON' yazdığımı söyle..."

SALSA
Latin ritimleri uzun yıllardır popülerliğini korumuştur, hemen hemen herkes Samba, ya da Reggea müziklerini bilir ve bunlarda dans etmiştir.

Fakat hergün daha büyük bir popülerite kazanarak kitlesini arttıran ve dansçılara yıllardır büyük zevk veren bir latin dans daha var, sadece Karayipler'de, Amerika'da ya da Avrupa'da değil dünyanın her köşesinde insanları etkileyen bir danstan bahsediyoruz. SALSA...

İspanyolca bir sözlükte araştırdığınızda salsanın çeşitli baharatalardan oluşan bir çeşit sos olduğunu bulursunuz.Tabiki bizim bahsettiğimiz salsa bu değil, bizi dansetmeye iten bazı ritimlerden ve vuruşlardan bahsediyoruz. Tıpkı yediğimiz salsa gibi, salsa ritimi de sıcaktır. Belrittiğimiz gibi salsa kelimesi müzikle ilgilidir, salsa müziğinin üzerine yapılan dansa Küba ve Miami de genellikle "CASINO" denir. Ama artık bütün dünyadaki dansçılar tarafından "SALSA" adıyla bilinmektedir

Salsanın kelime anlamını inceledikten sonra, bütün salsa dansçılarının bilmesi açısından çok önemli olan, salsanın köklerine ve neden bu ismi nasıl aldığına, kısaca salsanın nereden geldiğine bakalım.

Salsa şarkılarının sözlerinde çok geçen bir kelime vardır: "SON". Son salsanın tam anlamıyla orijinidir. Yani salsa Küba son müziğinin modernize edilmiş halinden başka bir şey değildir. Diğer müzik türleri ve zengin enstrümanlarla geliştirilmiştir.

Son, Havana'ya Kübanın batısından daha iyi bir yaşam sürmek için büyük şehire göçenler tarafından, 1920'lerde getirilmiştir. Yaşamlarını kazanmak için sokaklarda gitarları ve davullarıyla Havana'ya renk katan bu insanlar zamanla Havana partilerinin vazgeçilmez unsuru olmuşlardır. Doğaçlama yaptıkları müziklerle (Son-montundo) inasanları dans ettirmişlerdir.

bu türün ilk uygulayıcıları Ignacio Piñero, María Teresa Vera, ve Miguel Matamoros İspanyol koloni kültüründen aldıkları gitarlar ve geleneksel Küba çalgılarından guiro, maracas ve clave ile bu müziği yıllar sonraya taşıyacak altyapıyı kurmuşlardır. kısa zamanda Havana sosyetesi, o zamana kadar yaptığı Waltz, Danza, Contradanza ve Danzón gibi dansların yanında "SON" da yapmaya başladılar. O zamanların en popüler gece klüplerinden Casino Deportivo ve Casino de la Playa dünyanın dört bir yanından buraya kumar oynamaya gelen zenginlere SON müziğini tanıttı.

Zamanla yeni gruplar, yeni müzik anlayışları ve yani enstrümanlarla son geliştirildi. Piyano, perküsyon aranjmanları, ve üflemelei çalgılar SON müziğe katıldı. Küba'nın ekonomik durumu kötülşetikçe müzisyenler para kazanmak için Amerika birleşi Devletleri ve Meksika'ya göç ederek yaptıkları müzikle geçimlerini sağlamaya başladılar. Zaman geçtikçe evlerinden uzakta olan bu müzisyenler kayıtlar yapmaya ve giderek ünlenmeye başladılar.

60'lı yıllara gelindiğinde amerika'da yaşayan latin müzisyenler klasik son müziğine Rock'n Roll, Merengue, Bossanova, Cumbia, Cha Cha Cha, Mambo, ve Boogie-Woogie gibi popüler müzik türlerini kattılar. Gelenkesl latin ritimlerini bozmadan ortaya çıkarttıkları bu türe sevecn bir isim buldular: BOOGALOO". Latin müziğin efsanesi Tito Puente, New York's Madison Square Garden'daki Fania All Stars konserinde Kendinden geçmiş şekilde danseden kalabalığa "Esto es una gran SALSA!". diye seslendi.

Bu sözler çok ünlü bir Küba Son şarkısı olan "Echale Salsita!" da dan alınmıştı. Tito Puente'nin Fania All stars konserinde söylediği bu sözler kısa zamanda,bu müziğe kısa, etkileyici ve tanımlayıcı bir isim arayan plak şirketlerinin pazarlamacıları tarafından kullanıldı. Ve SALSA etiketi günümüze kadar yaşadı. Ne tesdüftür ki bu müziğe salsa denmesine en çok kızan kişi de Tito Puente'idi.


SALSA FİGÜRLER

BAŞLANGIÇ SEVİYESİ
1. Basic Movements
a. Forward and Back
b. Guapeo

2. Cucaracha
3. Under Arm Turns
a. Turn From Basic
b. Turn From Open Break
c. Male Turn From Basic
d. Alternating Turns - Girl First
e. Alternating Turns - Man First, Change Of Hands Behind The Back

4. Cumbia Step (5th Position Breaks)
5. Di Le Que No (Cross Body Lead)
6. Enchufa
7. Coca Cola (Reverse Turn From CBL)
8. Double Enchufa (Stop and Go)
9. Alternating Enchufa Turns
10. Exhibela
11. Natural Top
12. Adios

ORTA SEVİYE
1. Alternative Basic
2. Vacilala
3. Vacilense
4. Siete (7)
5. Numero Dos (shadow cumbias)
6. Dedo
7. Sombrero
8. Setenta (70)

a. Cuban Hook
b. Male head loop
c. Female head loop

9. Basic Wrap Around
10. Setenta Complicado
11. Reverse Top
12. Advanced Setenta

İLERİ SEVİYE
1. The Tunnel
2. Reverse Top and Swivels
3. Advanced Wrap Around
4. La Capa
5. Vuelta Por Detras
6. Alternating Side Runs And Breaks
7. Double Coca Cola with Sombreros
8. Rolling In Arm Combination
9. Around The World

DANS SAĞLIK

DANSLA FORM TUTUYORLAR
Dans salonlarına gitmek şimdilerde spor salonlarına gitmek kadar moda. Terapi almışçasına dinginlik sağlayan, insanı spordaki gibi formda tutan dans, ünlülerin de tercihi.

Koşu bandı sıkıcı geliyor (İzel)
Benim dansla tanışma hikayem okul yıllarına uzanıyor. O dönemde halk oyunları oynuyordum. Halk oyunları hem zevklidir, hem de müthiş bir performans gerektirir. Özellikle düzenli prova yapıyorsanız, tüm kaslarınızın çalıştığını sonuna kadar hissedersiniz.

Zaman içinde halk oyunları hayatımdan çıktı maalesef. Ama vücudumu çalıştıracak hareketli egzersizler yapmam gerektiğinin farkındaydım hep. Kilo almaya müsait bir yapım var. Dönem dönem spor da yapıyorum ama çok sevdiğimi söyleyemem. İstanbul�daki iyi spor salonlarının hepsinde kaydım var ama bir iki sefer uğradıktan sonra devam edemiyorum. Fitness ve koşu bandı bana rutin ve sıkıcı geliyor açıkçası. Onun için benim sporum dans!

Başlangıçta bu işe sahne performansıma katkı sağlasın diye başlamıştım. Modern dansla uğraşıyorum. Hatta epey zorlanmıştım da. İlk önce ünlü bir Amerikalı dans hocasıyla çalıştım. İlk üç ders bir kırılma noktası var. Dışarıdan gözüktüğü kadar kolay olmadığını anlıyor ve vazgeçme aşamasına geliyorsunuz. Ama ilk dersleri atlatınca işin zevkli kısmı ortaya çıkıyor. Şimdi dans etmek benim için bir yaşam biçimi haline geldi. Almanya�dan gelen dansçı arkadaşlarımızla düzenli çalışıyoruz.

Tango ruhumu dizginliyor (Aşkın Nur Yengi)
Bir seneden uzun süredir tangoya tutkuyla bağlıyım. Vücudu ve ruhu güzelleştirmesinin yanı sıra bir felsefesi var bu dansın. Beden aktivitesini yoğunlaştırmak, en az terapiste gitmek kadar faydalı bence. Benim hiperaktif bir yapım var ve ancak bu dans benim ruhumu dizginleyebiliyor.

Her sporu denedim. Aerobik, jogging, step yaptım. Bir süre devam ettikten sonra hevesle gidemedim hiçbirine. Kendimi geliştiremediğim aktiviteler beni köreltiyor. Maceraperest biriyim aynı zamanda. Köprülü Kanyon�da rafting yaptım, 4x75 bayrak yarışı birinciliğim ve motor tutkum var. Ama tenis hariç hiçbiri tango kadar etkilemedi beni.

Aslında dansa küçüklüğümden beri düşkünüm. Bale eğitimim var ki büyüme çağında vücudumu şekillendiren en önemli aktivitedir. Konservatuvarda okurken de Karadeniz folklor ekibinde ekip başı olmuştum. Sonra Sait ve Melis Sökmen�le birlikte jazz dance yaptım. İki sene önce tango derslerine başladım. Hollanda ve Londra�da tango workshop�larına katıldım. Her fırsat bulduğumda soluğu İstanbul ve yurt dışındaki tango etkinliklerinde alıyorum.

Tangoda erkek yönetir, kadın takip eder. Bu benim karakterimi dengeliyor çünkü hayatım boyunca kontrol hep bendeydi ve danstaki bu farklılık beni cezbediyor. Tango öbür danslara benzemez.

Kendimi böyle ifade ediyorum (Gamze Özçelik)
Hocam Sait Sökmen�den aldığım derslerle başladım dansa. Başlangıçta şovumu renklendirme amacı vardı. Ama şimdi dans etmek öyle bir hal aldı ki, sahneyle ilgili bir iş yapmasam bile devam ederim. Dans etmek bir yetenek, benim içimden gelen bir şey.

Herhangi bir spor yapmaya vaktim yok. Benim için sporun yerine geçiyor. Spor ne fayda sağlıyorsa, dans etmek de benim vücuduma öyle iyi geliyor. Zaten salonda rutin fitness yapmaktansa, dans etmeyi tercih ederim. Müzikli ve ritmik hareketler benim ruhumu harekete geçiriyor, vücudumun düzgün biçim almasına da fayda sağlıyor. Duruşu da estetik hale getiriyor. Profesyonel dansçıların vücutlarının ne kadar formda olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bölgesel sıkılaşma için de uygulanabilir. Mesela kalçanızı ve bel bölgenizi çalıştırmak için Latin danslarıyla ilgilenebilirsiniz. Bu işin yaşı da yok. Hayatım setler ve canlı yayınlar arasında mekik dokuyarak geçtiği için sağlıklı bir beslenme düzenim ya da spora ayırabilecek vaktim olmuyor. Ben de evde kendi başıma saatlerce dans ediyorum. Evdeyken fazla ısınma hareketi yapmıyorum. Dans ederken yavaş yavaş başlıyorum, sonra patlıyorum!

Dans hocaları ne diyor?
Danslarımda yoga figürü kullanırım (Dansçı, şarkıcı Yonca Evcimik)
Dansa başlarken dikkat edilecek en önemli husus ısınmak! Esneme hareketleri çok önemli. Dans eden insanlarda belli bir süre sonra kaslar sıkılaşmaya ve vücut toparlanmaya başlıyor. Vücut daha güzel bir duruş kazanıyor. Daha sonra da yağ yakmaya başlıyor.

Ben alternatif yöntemlere ve pozitif enerjiye de çok inanıyorum. Zaman zaman danslarımda yoga figürleri de kullanıyorum. Ayrıca dansın ruh sağlığına da çok faydalı olduğunu düşünüyorum.

Fenerbahçe�de açtığımız Dans Okulu�nda dans etmek isteyen her yaştan kişiye yardımcı oluyoruz. Burada klasik baleden modern danslara, pop, Latin ve oryantale kadar her tarz dans dersi veriyoruz. Hangi stil size enerji veriyorsa, vücudunuzun ritmine uyuyorsa onu seçmelisiniz. Zamanla doğaçlamalarla kendi stilinizi bile yaratabilirsiniz. Ben insanları sıkmadan, onları özgür bırakarak öğretme taraftarıyım. Yoksa kişi bunalır ve danstan uzaklaşır.

Sakatlanma riski çok az (Koreograf Sait Sökmen)Dans sporun doruğudur! Spor kasları, kolları, bacakları bölgesel olarak çalıştırıyor ama dans tüm bedeni çalıştırdığı gibi ruha da hitap eder. Yeni başlayanlar için temel öğretilerin iyi bir eğitmen tarafından verilmesi ve ısınma hareketleri yapmak çok önemli.

Salon dansları, folklor gibi performanslar bence gözetim altında uygulanmalı. Bunların hiçbirine vakit ayıramıyorsanız; sabah kalkarsınız, müziği açar, içinizden geldiği gibi dans edersiniz. Dans hem keyifli, hem de en tehlikesiz, sakatlanma riski en az olan spordur.

Vücudu sıkılaştırmada Latin dansları daha etkili. Tango da bir Latin dansı ama ben salsa gibi hızlı danslardan bahsediyorum.

Düzenli dans etmek fitness�tan daha yararlı (Dansçı Tan Sağtürk)
İster profesyonel, ister amatör olarak yapılsın, dünyanın en zevkli uğraşı bence. Dans ederken vücuttaki her kas çalışıyor. Dans, eklemleri de çalıştırıyor. Bilinçli çalışılmazsa alışkın olmayan bir vücut için yıpratıcı olabilir.

Düzenli dans etmek, form tutmak için fitness yapmaktan daha verimli bir yöntem. Ama insanlarımız moda ya da trend olduğu için dans etmeye meyilli. Form tutmak için dans edenlere, işlerini ciddiye almak koşulu ile karşı değilim. Ama benim öğrencim çok çalışmak zorunda.

LATİN USULÜ FORM TUTMAK İÇİN...

Günlük hayatın stresinden kurtulmak güçleştikçe insan farklı terapilere, sporlara yöneliyor. Tamamen Latin adımlarından oluşan Mucho-Mumbo da bunlardan biri. Kalp sağlığına olumlu etkileri kanıtlanan, form tutma konusundaki etkisi ise tartışılmaz olan Mucho-Mumbo son derece basit ama çok eğlenceli!

Uluslararası "Dance & Fitness" literatürüne Latin aerobiğin bir dalı olarak geçen Mucho-Mambo, spor sevenler tarafından büyük bir ilgiyle izlendi. Mucho Mambo, Avrupa ve Amerika'da oldukça rağbet gören bir aerobik türü. Adından da anlaşılacağı üzere, temel olarak Latin adımlarından oluşuyor. Ancak, mambo, rumba, çaça, salsa ve samba gibi Latin danslarının yanı sıra, jazz dance ve hip hop adımlarını da içeriyor. Bu aerobik türünün avantajı, herkesin rahatlıkla uygulayabileceği kadar basit ve eğlenceli olması.

Kalbinize ve formunuza dost!
Fitness eğitmenlerine göre bu aerobik türünün en önemli özelliği kardiovasküler sisteminizin mükemmel çalışmasına ve formunuzu korumanıza yardımcı olması. Ayrıca, gün boyunca yaşadığınız stresli iş hayatından uzaklaşmak istiyorsanız, bu dans ritimleri sayesinde rahatlamanın keyfini yaşayacaksınız.

PASO DOBLE

Köken olarak askeri yürüyüş müziği ile yapılan bir İspanyol dansıdır. 2/4’lük bir danstır. İspanya’da bu dans ortaya çıktığında dans pistlerinde yerini almadan kendini apar topar sahnede buluvermiştir. 1920’li yıllarda Paso Doble 2/4’lük ruhuna uygun müzikle yapılan bir boğa güreşi pandomimi olarak tüm İber Yarımadası’nı sarsıyordu. Ancak bu enfes oyun Fransız dans ustalarının elinde salonluk çift dansına dönüştü. Paso Doble bu tarihsel gelişimi nedeni ile hem seyirlik dans, hem turnuva dansı hem de çok sevilen bir çift dansı olarak hala çok tazedir. Günümüzde sevilen bir çift dansı olan paso doblede, erkek hala “matador”dur ve kadın da matadorun kırmızı şalıdır. Yani; kadın ve erkek estetik bir uyum içerisinde birlikte hayali bir boğaya karşı hareket ederler. Elbette, dansın adından da anlaşıldığı gibi bu dansta temel özellik çift adım (paso doble) dır. Bu dans, 1959 yılından bu yana da uluslar arası turnuvalara kabul edilmiştir. Paso doblede, izole hareketler yoktur. Bu dansta “çelik disiplin” ve ateşli bir ifade esastır. Özellikle erkek dansçı, (ancak çoğu zaman kadın da ) semi plie’de dans eder.

BACHATA

1960’lı yılların başlarında dünyaya gelmiş özelliklede Küba Bolerosundan çok etkilenmiş hatta Küba bolerosu tarafından doğurulmuş bir müzik türüdür. Öncelikle “dans hiç hesap edilmeden” yaratılmış romantik bir müzik türüdür. Ortaya çıktığı dönemlerde aynı Meksika’nın geleneksel Mariachi müziği gibi üç gitarla icra edilirdi. 4/4!lük bir müzik ve haliyle danstır. Bu müzik için yazılan sözlerde kolayca tahmin edildiği gibi “sonu hüsranla biten aşk” yakınmalarından başka bir şey değildir. Yani marazi bir durum…

Dansa gelince…

Bachata’nın marazi içerikteki şarkı sözlerine rağmen dansı erotik karakterdedir. Belki de; Bachata’yı kısa denilebilecek bir süreç içerisinde çok sevilen ve yaygın bir Latin dansı haline getiren şey de onun bu şizofrenik yapısıdır. Bachatada bacak hareketleri dizden başlar, ancak merenguedeki gibi ağırlık değiştirmeler kalçadandır. Bachata, merengue, salsa, samba-Brazil gibi kolay kolay standart cenderesine sokulabilecek bir dans değildir.

ROCK’N ROLL

Özellikle 1950’li yılların ortasından bu yana genç – yaşlı demeden son derece ateşli müziğinin girdabına çektiği insanların hala yüreklerindeki en eğlenceli dans olma özelliğini koruyor. Akrobatik karakterli olmasına rağmen hangi yaşta olursa olsun hiç kimseyi ürkütmeden dans pistinin ortasına kelimenin amiyane anlamıyla çakıverir. Country ve Western müziğinin ama bir o kadar da caz ve Blues’un harmanlanmasıyla ortaya çıkmış bir müzik türüdür. Ünlü DJ Alan Freed’in iddiasına göre bu yeni müziğe o, 1951’de Rock’n Roll ismini vermiş.

Dans olarak, ortaya çıkışı ise daha sonralara denk gelir. Değişik temel teknikleri vardır.

Single time, double time, triple time ve sıçrama adımlı olanı. Bu 4/4’lük bir danstır. Elbette çift dansları içinde belki de Rock’n Roll’dan daha enerjiği az bulunur.

CHA CHA CHA

Bu dans Afro-Küba müziğinin en genç nüvelerinden kabul edilir. Önce bir müzik biçimi olarak doğmuştur. Daha sonraları bu müziğe uygun dans, o çevrelerin dans ustaları tarafından yaratılmıştır.

Cha cha cha, özellikle rumba ve mambo dansları temel alınarak türetilmiştir. Müzik türü olarak “La Habana” lakaplı ünlü Kübalı müzisyen Enrique Jorrin tarafından yaratılmıştır. Dört dörtlük bir danstır. Dansın doğduğu şehir oldukça tartışmalıdır. Kimine göre New York kimine göre ise Havana’dır. Ancak doğum yeri neresi kabul edilirse edilsin bu müzik ve dans 1954 yılında Kuzey Amerika’da bir numaralı moda dans haline gelmiştir.

Cha cha cha’da rumba gibi erotik bir dans karakteri taşır. Ancak bu danstaki bu karakter ciddiye alınmaz çümkü, her şey öncelikle izleyicileri eğlendirmek amacıyla ele alınır. Rumba gibi ritüel karakter mirası yoktur. Bu danstaki temel hareket Chasse’lerdir. Sola ve sağa chasseler (şase) karakteristiktir.

BOLERO

Bolero bugün bir İspanyol halk dansı olarak biliniyor, ancak Kastilyalılar ve Endülüslüler tarafından çok daha fazla ilgi görür. Gerçekten de bu bölgelerin rengini taşır. ¾’lük bir danstır. Dans temposu ölçülüdür. Dansçılar hem şarkı söyler hem de kastanyet çalarlar. Dans böylelikle kastanyet tarafından sıkı bir şekilde marke edilir. Bu dansı karakterize eden özelliklerin başında hareketin aniden durdurulması ve bunun bir pozla noktalandırılmasıdır. Tarihsel olarak bolero bir müzikal biçim olarak Seguidillas tarafından şekillendirilmiştir. 1780’lerde dans İspanyol dansçılar tarafından bu müzik esas alınarak ortaya çıkartılmıştır. 1780 sonrası ise tüm İspanya’da süratle yaygınlaşmıştır. Orta ve yüksek toplumsal kesimler tarafından yoğun ilgiyle karşılanmıştır. Daha sonraları ise İber yarımadasına gelen yansımalar tarafından, örneğin menuetten ve diğer kontra danslar tarafından süslenmiştir. Bu müzik türünün ve dansının taraftarları ithal malı elementlerle süslenen boleronun ideolojisini ve modasını yaratmışlardır. Bolero ve Zorongo, J.Fernandes de Rojas’ın 1795’de yazdığına göre “koca salon”ları gitar ve kastanyet sesleriyle inletmişlerdir. Artık birçok değişik toplumsal tabakanın kısa zamanda ilgisini uyandıran Bolero aynı zmanda tiyatro sanatıyla da beslenerek daha da renklenir. 1810’lara gelindiğinde Bolero, Küba’ya da göçer. Küba’ya gelen bolero burada kendine ait köklerine sonuna kadar “sadık” kalamamış, buradaki müzik türleri olan Conga, Danzon, Contradanza etkilenmiş ve yeni bir senteze ulaşarak yeni bir şarkı stiline kavuşur. Hala günümüzde İspanyol bolerosu ile Bolero Cubano birbirlerinden farklı biçimler olarak bir arada yaşarlar. Bolero Cubano yavaştır. 2/4’lük 2/2’liktir. Latin Amerika’da bir başka karışık bolero biçimi daha vardır ve bu da “Bolero Son” olarak adlandırılır. Bolero Romantico ise Meksika’da çok yaygındır.

RUEDA DE CASİNO

RUEDA DE CASİNO : İspanyolca “Rueda” kelime anlamı olarak Türkçe’ye çevrildiğinde “tekerlek” anlamına geliyor. Halka düzeninde pozisyon alınarak yapılan bir dans. Rueda, çift dansıdır. Bu dansta çiftler aynı figürleri yaparlar. Çift değişimleri ile icra edilir ve zaman zaman halka, yıldız biçimi alır.

“Rueda de Casino” en az iki çift tarafından yapılsa da optimum açıdan on çift tarafından icra edilir ancak katılımcı çiftlerin istenildiği kadar olmasında da hiçbir sınır yoktur. Birkaç halka iç içe geçirilerek de yapılıur. Bu noktada belirleyici olan katılımcı çift sayısıdır.

Bir erkek dansçı Rueda’ da “Cantantes”leri yüksek sesle söyler. Bu dansta yapılacak hareketlerin komutları olarak algılanır ve bu komutlara göre dans edilir. Bu komutlar, güzel sesli dans lideri tarafından müziğe uyularak yapılır.

“Rueda de Casino” adımları Mambo dansı adımlarıdır. Ancak, Rueda de Casino, Mambo dansı değildir. Ya da en kestirme ifade ile söylersek Rueda de Casino, halka düzeninde yapılan bir tür Salsa’dır.

Ancak, Rueda, dans bilimciler açısından bir Afrika kökenli danstır. Muhtemeldir ki bir ritüel dansın köleci sömürgeciler tarafından İspanya’ya taşınarak orada İspanyollaştırılarak bir halk dansına dönüştürülmüştür. Yolculuğuna İspanya’dan İspanyol sömürgecileriyle birlikte Güney Amerika’ya devam eden Rueda, özellikle 1950’li yıllarda Küba’daki çok lüks sefahat merkezleri olarak tanımlanması yanlış olmayacak Casinos Deportivos’larda tuzu kuru taifesinin en sevilen dansı olarak şekillendi. Bu özelliğinden dolayı da artık Rueda, “Rueda de Casino” olarak adlandırılır oldu. 50’li yılların Küba’nın üstüne çöreklenmiş olan sömürgen kent soylularının devasa orkestralar eşliğinde icra ettikleri bu dans daha sonra dansın gerçek sahiplerinin tekrar eline geçmesiyle Havana sokaklarına çıkarak rahat bir nefes almıştır.

“Rueda de Casino” bugün dünyanın her yanında sevilerek yapılan bir toplum dansıdır.

RUMBA

RUMBA : Küba’da ilk kez toplumsal yaşam içinde köleler kendi müzik ve danslarını Hıristiyan mitolojisinde önemli bir yer tutan ve şenliklerde 6 Ocak’ta kutlanan “Üç Kral Günü” diye adlandırılan gösteriler sırasında (1800’lü yıllarlın sonlarına doğru) resmi olarak sergilemişlerdir. Köle müzisyenler ve dansçılar (comparsan) yüzlerine taktıkları maskeler ve giydikleri ilginç kostümleri ile (ki bunlar ritüel maske ve kostümlerdir) “Üç Kral Günü” en cevval müzikleri ve en estetik danslarını sergileyerek sömürgeciler tarafından aşağılanan kültürlerini sergilemeyi iyi bir fırsat olarak kullanmışlardır.

“Üç Kral Günü” sokaklarda ve meydanlarda coşkuyla gösterilerini yapan köleler, sömürge valisinin Kolonyal Konağı’nın merdivenlerine kadar dayanarak O’ndan yeni yıl armağanlarını (şekerlemeler, içecekler ve bazen da bir çeyrek altın)) alırlar. Böylelikle Afrikalı köleler kendi çok özel karnavallarını sömürgeci beyazların dinsel bayramının içine son derece zeki ve devrimci bir beceriklilikle yerleştirirler. İşte böylelikle geleneksel Küba rumbası müzik ve dans olarak “basit bir köle eğlencesi” olarak kabul edilerek köle barakalarına legal olarak yerleşir. Afrikalı kölelerin müziği ve dansı onların yaşamda kalma kararlılığı ve ne olursa olsun yaşam sevinci olarak onlarla birlikte sürüklenmiştir. Rumba, Küba’da birbirinden farklı üç ritmin üst kavramı olarak ele alınır.

1- Yambu

2- Columbia

3- Guaguanco.

Yambu bugün Latin Amerika’da çok moda olan bir çift dansıdır.

Columbia ise, sadece erkekler tarafından yapılan bir danstır. Columbia’nın akrobatik bir karakteri vardır.

Günümüz dünyasında bir salon dansı olarak kabul gören Rumba ise, Küba versiyonu Guaguanco.’dan başka bir şey değildir. Küba’da yaşayan yaşlı Afrikalı müzisyenlere başvurulduğunda görülecektir ki “Guaguanc o” köken olarak kesinlikle bir çift dansı değildir. “Guaguanc o” sadece bir şarkı türüdür. Üstelik bu şarkı türü neredeyse aynen bir gazete içeriğine sahiptir. Haberler, olaylar ve bazı fikirleri aktaran bir “şarkı türü”!

Şarkıcılar özellikle benzersiz ve düzeyli bir ironik beceriyle günlük yaşamı, politik gelişmeleri eleştiren şarkılarıyla kahkahalar ve alkışlar eşliğinde sanatlarını icra ederlerdi. Şehrin çeşitli yoksul mahallelerinde (Barrio) sanatlarını sergileyen bu şarkıcılar yaşamlarını da dinleyicilerin bağışlarıyla kazanırlardı. 20.yüzyıl başında “Guaguanc o.”nun şarkı kısmı yerini sadece müziğe ve o müziğin eşliğinde sergilenen ve hiç tartışmasız tüm dans tarihçilerinin hem fikir olduğu erotik, hınzırca bir dans oluvermiştir.

Bu dans, kavalyenin damı “feth etme” ritüelidir. İşte tam da bu noktada Afrika’nın animist kültüründeki bir ritüel olduğu anlaşılır. Horozun tavukla çiftleşmeden önceki hareketlenmesi ve bu güdüyle tavuğun etrafında çizdiği daireler bu dansın temel çizgisini oluşturur. Küba’da bu müzikle başlayan sokak gösterilerinde seyirciler de dansçıların etrafında bir daire oluşturarak ritmik el çırpmalarla dansa eşlik ederlerdi. Seyirciler bu dans oyunu, kahkahalarla, ıslıklarla da beslerler ve dansın finalinde de mutlaka kadın, “erkeğe teslim” olur. Kadın, erkeğe teslim olduktan sonra erkeğe kendini kalçasından “iğneleme”sine izin verir ve bu finale “vacunao” denir. Ancak bu dansta gözlemlenen başka özellikler de vardır. Örneğin mimikler kesinlikle flamenko’dakinin aynısıdır. Dansın adımları ise Abakula şeytanı adımlarıdır. Bu dansta ayaklara Küba sandaleti giymek bir kuraldı.

Dansın ritmine gelince: Bu dansta temel ritim İspanyol Endülüs’ündeki “Cante Jondo” dur. Ama köken olarak rumba, davullarla yapılır. Bir rumba kural olarak her zaman bir tür “alarm”la başlar.

“Alarm”, “Claves (iki iyi soyulmuş ve bir tür içi boş ağaç parçasının) vurulmasıyla verilir. Ardından “La la leo” şarkıcı tarafından verilir, yani bu eğlenceye başlama duyurusu gibi bir bölümdür. Şarkıcı şarkısını söylerken küçük bir koro davullar devreye girene kadar şarkının bazı bölümlerini tekrarlarlar. Davullar devreye girerler ve kısa bir süre sonra dans, ritmine ulaşır ve dans başlar.

Rumba ilk kez 1930’larda Avrupa’ya ABD üzerinden ulaşmıştır. Özellikle üç tür rumbadan söz edebiliriz.

Rumba-Bolero

Rumba-Cubano

Rumba-Guaracha

Günümüz dünyasında Rumba-Cubano hem dans okullarında hem de uluslar arası turnuvalarda en çok kabul gören türdür. Dört dörtlük bir danstır.

MERENGUE

MERENGUE

Halk öyküsüne göre Merengue, Dominik’de çok önemli bir konuğun onuruna verilen bir şölen sırasında (Fiesta), önemli konuk dans eden insanlar arasına katılıp dans etmek ister. Ancak katı, eğilmez, bükülmez bir bacak sahibi olan şeref konuğu ancak müziğin ritmine uyarak yürüyebilir. Halk söylencesine göre Merengue böyle doğar.

Merengue, Cibao çevresinde (1850’lerde) oldukça yaygın bir şekilde özellikle de kırsal kesim insanlarının eğlencelerinde temel dans ve temel eğlence öğesi haline gelmiş ve buradan da tüm çevresine yayılmıştır. Ancak bu durum şehirler ve şehirlerdeki salonlar için böyle değildi. Uzunca bir süre bu dans şehirlerde yaşayan insanlarca kabul görmemiş bir köylü dansı olarak büyük bir titizlikle şehir yaşamından uzak tutulmuştur. Ancak daha sonraları Trujillo hanedanı diktatörlüğü döneminde stratejik nedenlerden dolayı kentlere de yerleşebilmiştir. Tarihe (her zaman olduğu gibi) gaddar bir diktatör olarak adını yazdırmış olan diktatör Trujillo, kendinin ve kurduğu siyasal nizamın propagandası için Merengue’yi kullanması gerektiği cinliğine müracaat etmiştir nitekim… Böylelikle merengue’yi kentlerde de yaygınlaştırmıştır. Bunun için özel olarak radyo istasyonları kurdurmuş, plak endüstrisi geliştirmiş ve merengue’yi “Dominik’in ulusal kültürünün temel taşı” ilan etmiştir. Bu rejim 1961’de yıkıldıktan sonra merengue, üzerine çöken bu aşağılık politik yükten kurtulmuştur. Böylece bu dans (ve müzik), kendi asıl köklerine tekrar geri dönerek “halkın ifade biçimi” özelliğine tekrar kavuşmuştur.

Merengue, bu tarihten itibaren diğer Karibik ahalisine de özgür ve eşit bir ortak ifade tarzı olarak yayılmıştır. Merengue, bu tarihten itibaren tüm dünyada tanınma ve sevilme fırsatı bulabilmiş ve özellikle de sadece kadınlardan oluşan dünya çapında takdir gören “La Chican” grubu bu konuda çok önemli bir misyon üstlenmiştir. Bu dansın ve müziğinin meraklılarının Merengue'nin son 40 yıl içinde müthiş bir gelişme gösterdiğini belirler.

Dominikli dans bilimciler (müzik bilimcilerle birlikte) Merengue'nin daha basitçe kavranılması için merengueyi iki temel tipe ayırırlar:

a) Geleneksel

b) Kentsel

a) GELENEKSEL MERENGUE : Geleneksel merengue’nin kökeni köylülükten gıdasını alır ve müziği üç veya dört müzisyenle icra edilir. Böyle bir topluluk “Perico Ripiao” olarak adlandırılır. Müziğe eşlik eden sözler genellikle diyalektiktir. “Perico Ripiao” topluluğu merengue müziğini deniz kenarında icra eder ve dans da burada, genellikle de kum üzerinde (ne güzel!) yapılır…

b) KENTSEL MERENGUE : Öncelikle diktatörün manipülasyonu için düşünülmüş, aynı zamanda “plak endüstrisi”ne de hizmet vermesi için yani “maksimum kar” hesapları üzerinde yeşillendi. Gece kulüplerinde (şimdilerde buna “klap” deniliyor) diskolarda çok geniş bir enstrüman paletiyle icra edilir. Ancak bu tarzın müziğindeki sözler, kentsel yaşamın tüm yozlaşmalara çok elverişli olmasına rağmen yinede yoksulluk ve politik istismarların eleştirisi üzerinedir ağırlıkla… Ancak arabesk konular da, elbette işin dışında kalamaz. Aşk hüsranları, sevilen veya hayran olunan kadının “kahpece tutumları” ve “sadakatsizliği” yanık sesli icracılar tarafından “haykırılır”. Bu merengue tarzı, sol bacak ağırlıklı bir danstır. Burada karmaşık adımlar ve zıplama yoktur. Bu dansın ağırlık noktası kalçalarda yatar. Koordinasyon ise çok önemlidir.



VİDEOLAR


Salsa Dance - The most popular videos are a click away



Majesty in Motion Interview with Anthony of Addicted2salsa - The funniest videos clips are here



Latin Dance Lesson : The Salsa Hand Juggle - The best bloopers are a click away



Improve Salsa Dancing : Latin Dance Episode 34 - Funny bloopers R us



Learn Salsa Dancing : Options for a Titanic Move - For more funny videos, click here



Club Style Salsa Dancing : Loop-Over Locks - The most amazing bloopers are here



The Windmill Salsa Move with Ladies' Styling - The most amazing videos are a click away



Latin Dance Lessons : Getting out of 2-hand Holds - The funniest bloopers are right here



Learn to Salsa Dance : The Double Lock Dance Move - The most amazing home videos are here



Free Salsa Dance Lesson : The Submarine 'boop' Pattern - The funniest bloopers are right here



Learn Beginner Salsa Club Style Dance Moves - For more amazing video clips, click here



Bachata - The best home videos are here



Bachata Dance Steps : Bachata Dance Steps: Hammerlock Turns - The top video clips of the week are here



Asi Se Baila La Bachata - Funny blooper videos are here



Opening Bachata Performance from Latin Dance Alive TV Show - Funny bloopers are a click away



HOT Bachata - Bachata Moderna Workshop II - Watch more funny videos here



Bachata Dance - The funniest videos clips are here